15 Şubat 2013 Cuma

Siyasal Reklamcılık


Günümüzde reklamcılığın önemli kollarından birini de siyasal reklamcılık oluşturmaktadır. Kesin bir tanımı olmamakla birlikte siyaset bilimciler ve reklamcılar, siyasal reklamcılığı "içeriği siyasal olan reklamcılık" şeklinde tanımlamaktadır. Yında Lee Kaid, siyasal reklamcılığı ""Bir siyasal partinin veya adayın kitle iletişim kanallarında zaman ve yer satın alarak, seçmenlerin siyasal inançlarını, tutumlarını veya davranışlarını etkilemek bakımından siyasal mesajlar vermek için kullanılması süreci olarak" tanımlamaktadı.

Bir başka tanımıyla siyasal reklamcılık "bir siyasal aday, kuruluş yada görüşün toplumda etkinlik kazanmasını sağlamak amacıyla yürütülen ve ticari reklamcılık yöntemleriyle çalışan ondan belli noktalarda ayrılan çabalar olarak belirleyebiliriz.

Siyasal reklamcılığın etkinlik alanı konu döneme göre değişir. Örneğin; seçim döneminde yürütülen siyasal reklamcılık kampanyaları adayların seçimi kazanmalarını temel amaç olarak alırlar. Öte yandan yönetim sürecinde belli çıkar grupları yada siyasal görüşlerin belli konularda yapılacak yasal yada kurumsal düzenlemeleri etkilemek amacıyla kitle iletişim amaçlarını kullanarak uyguladıkları kısa süreli çabalarda siyasal reklamcılığa konu olabilir. Siyasal reklamcılık ticari reklamcılıktan belli noktalarda ayrılır. Bunlar;
1.   Reklama konu olan ürün mal yada hizmet değil, kişi, kuruluş veya felsefedir.
2.    Siyasal reklamcılığın uygulama süresi ticari reklamcılığın aksine kısa süreli ve sonludur.
3.   Kampanya amacı olan seçimi kazanma belli  bir tarihe bağlı  ve alıcı tercihi değiştirebilir olmadığından yanıltıcı görüşler yada iddialarla ilgili ahlak kuralları oldukça esnektir.

Özellikle demokratik siyasal sistemlerde yönetici sınıfı oylarıyla belirleyen seçmen kitlesinin seçimleri kazanmada önemli bir unsur haline gelmeleri siyasal reklamcılığı çağdaş siyasal hayatın önemli araçlarından önemli biri haline getirmiştir. 
Siyasi Açıdan Kitle İletişimi

Kitle iletişimi iletilerin kitlelere bir kitle iletişim aracına dayalı olarak tek yönlü aktarımına dayalı iletişim türüdür.

Halkla ilişkiler dolayısıyla siyasal halkla ilişkiler birinci tür iletişimin özelliklerini veri olarak kabul eder. İkinci ve üçüncü iletişim biçimlerini yoğun olarak kullanır. Günümüzde özellikle kitle iletişim araçlarındaki yayılma kitle iletişimini çağdaş, toplumsal, siyasal yapıların önemli bir unsur haline getirmiştir. Artık; günümüz insanının yaşayışını belirleyen, yakın fiziksel çevresinden çok kitle iletişim araçları yoluyla aldığı iletilerdir.

Kamuoyu kavramını incelerken kamuoyunun günümüz siyasal sistemlerinde kazandığı önemin nedenleri, kitle iletişimleri-siyasal sistem ilişkileri içinde geçerlidir. Hızlı nüfus artışı, buna bağlı olarak oluşan toplumsal yapıların karmaşıklaşması, kamuoyu denetim baskısının artması, yeni iletişim araç ve tekniklerinin siyasal süreç içerisinde kullanımının anısına yol açmıştır.

"İletişim alanında, ortaçağın toplumsal yapısındaki kilise ve feodal beylerin bilgi tekelini pekiştiren el yazmaları ve yerel iletişim araçları, kapitalist toplumun tüketime dayalı evrensel yapısında basın, sinema ve özellikle radyo-televizyon teknolojilerine dönüşmüştür. Platon ideal sitesinin boyutlarını siyasal önderin sesini duyurabileceği ölçüde tutmak istemiştir. Oysa günümüzde (iletişim kavramını bugünkü vazgeçilmez haline getiren sebeplerden biri olan) yığınsal iletişim araçları siyasal iktidarın gücünü evrenselleştirmiştir.

"(Ayrıca iletişim kavramı) dolaysız siyasal katılmanın yollarını kesip, dolaylı siyasal katılmanın yollarını da ardına kadar açmıştır. Bireysel ise bir açıdan bakıldığında siyasal yaşama daha çok katılmaktadırlar. Çünkü iletişimin hudutlarını belirleyen teknolojik olanaklar, maddi elverişlilik ve toplumun ihtiyaç hissetmesi gibi etkenler olumlu bir bütünlük içinde çalıştığında birey; devlet ve hükümet başkanlarını, ünlü siyaset adamlarını daha yakından görebilmekte parlamentodaki görüşmeleri izleyebilmektedir.

İletişimin kitleleri bilgilendirecek biçimde bilinçli olarak arttırılması ve kitlenin de gönüllü olarak verilen iletiyi kabulü sağlayabilmişse siyasal sürece katılım ve ilginin de daha yüksek olacağı düşünülebilir.

Daha geniş anlamda siyasal süreç; iletişim araçları tarafından bir bütün olarak etkilenmektedir. Kitle iletişim araçlarının kullanımında sınırlamaların var oluşuna ve bu alana girişteki kolaylığa ilişkin sorunlar, her toplumda siyasal yaşamdaki istikrarı ve nitelikleri belirleyen çok önemli bazı konularla ilişkilidir. Gerçektende, değişik iletişim şekillerinin geçerli olmasına ilişkin şartların bir değerlenmesi, siyasal sistemlerin kıyaslanmasının anlamlı bir yoludur. Böylesine bir yaklaşım sadece farklı sistemlerde denetimin ve gücün kendine ilişkin gerçek nitelikleri hakkında da bilgi verebilir. Böyle bir yaklaşımla totaliter ve otoriter sistemler arasında ki temel farklılıkları kolayca anlayabiliriz. Otoriter sistemde bu sürece girişin kontrolü toplam iletişim sürecinin sadece belirli kritik yönleri ile sınırlı iken, totaliter sistemde bu kontrol toplumda var olan iletişim süreçlerinin hemen hemen tümünün tekel hale getirilmesi niyetini içerir.

İletişim hiç kuşkusuz demokratik, çoğulcu siyasal sistemler içerisinde, kamuoyu istemlerinin serpilip, gelişmesi, iletişim araçlarının kullanımının hafif, ucuz, kolay vs. hale gelmesi, iletişim kavramının bireyselleşebilmesi gibi yardımcı etkenler sayesinde siyasal süreci etkisi altına almıştır. Öyle ki siyasal halkla ilişkilerin içerisinde önemli evreler olan yığınların ulusal ya da yerel kararlara katılmasını sağlama, inanç aşılama, tanıma ve tanıtma işlevleri iletişim kanalları vasıtasıyla halledilmektedir.