12 Eylül 2013 Perşembe

Reklâm Veren Küçük Şirketler Satışını Katlıyor



Son dönemde bir biri ardına ulusal Reklâma çıkan Küçük ve Orta Ölçekli  işletmeler Reklâm dünyasının oyuncu profilini değiştiriyor. 2005 yılında  ilk kez ulusal Reklâma çıkan şirket sayısı bir önceki yıla göre yüzde 120 arttı. Uzmanlar ise 4 bin KOBİ"nin televizyon Reklâmı hayal  ettiğini ve Reklâma çıkan rakiplerinin neler yaşadığını merak ettiğini söylüyor.

Son dönemde Reklâm dünyasında küçük ve orta ölçekli işletmeler sıkça boy göstermeye başladı. Muratbey Peynileri, Yağmur Mobilya, Ufo Istıcı, Kemal Kükrer Sirkeleri, Nazo, Şahin Sucukları, Netto gibi onlarca firma ilk kez ulusal televizyonlara Reklâma vererek bir üst lige çıkma hedefinde.

Uzmanlar bugünkü durumun buzdağının görünen kısmı olduğunu söylüyor. Reklâmcılar Derneği’nin verilerine göre de 4.000"e yakın KOBİ, ulusal Reklâma çıkmanın hesabı içinde. 2005 yılına baktığımızda ilk kez Reklâm verenlerin sayısında da bir önceki yıla göre azımsanmayacak bir artış söz konusu. Bileşim-İnt"ten alınan bilgilere göre 2005 yılında 723 firma ilk kez ulusal basına Reklâm verdi. Bu rakam 2004"te 250, 2003"te ise 180 idi. İletişim uzmanları marka yaratmak için çok stratejik bir dönemin içinde bulunulduğunun altını çiziyorlar. Özellikle bulundukları bölgede köklü ve kaliteli üretim yapan firmaların patlama noktasına ulaştığını söyleyen iletişim uzmanı Hayri Cem"e göre birçok firma doğru bir Reklâm stratejisi ile de kısa sürede bir üst lige çıkabilir.

Yerel Rekabet Bitiyor
KOBİ"lerin ulusal yayın organlarına Reklâm vermeleri, rakiplerine ve çevrelerindeki diğer firmalara cesaret veriyor. Yerel platformda yıllardır rekabet ettiği firmayı, akşam  televizyonda izleyen rakip üretici de ertesi gün işe gittiğinde "biz de mi Reklâm vermeliyiz" sorusuna yanıt aramaya başlıyor.

Bunun son dönemdeki en güzel örneklerinden birini Şahin Sucukları oluşturdu. Sucuk ve pastırma denildiğinde ilk akla gelen şehir olan Kayseri"de, üretim yapan firma, verdiği Reklâm ile bir anda yıllardır meşhur olan Kayseri Sucuğu"nun ilk markası olma şansını yakaladı. Reklâmcılar Derneği Eski Başkanı ve İnvivo Reklâm Ajansı’nın sahibi İzmir Tolga firmanın Reklâmında Kayseri markası olduğunu vurgulaması ile Kayseri sucuğu denildiğinde akla gelen ilk markalardan biri olma şansını yakaladığını söylüyor. Tolga şimdi Kayseri’deki diğer üreticilerinden Reklâm hazırlığına giriştiğini de sözlerine ekliyor.

Lig Atlamak Çok Da Zor Değil
Tolga’ya göre, Türkiye"deki birçok küçük ve orta ölçekli işletme çok büyük potansiyele sahip olmasına rağmen sırf cesaret edemediği için Reklâm vermiyor. Oysa altyapısı ve üretim kalitesi ile yüzlerce firma doğru bir Reklâm stratejisi izlenerek Türkiye ve dünya çapında tanınan markalara dönüşmeleri işten bile değil. Bununla birlikte Reklâm dünyasına çok hızlı girişler yaşandığını anlatan Tolga, bu yıl ilk kez Reklâm veren firmaların ortak özelliklerini araştırdıklarını ve çok ilginç sonuçlarla karşılaştıklarını ifade ediyor.
Tolga"ya göre son dönemin yeni markaları bölgelerinde çok uzun seneler faaliyet göstermiş, köklü ve kaliteli üretim yapan firmalar. Birçoğu da doğru bir Reklâm stratejisi ile de kısa sürede bir üst lige çıkabilmeyi başardı. Tolga bunun en güzel örneklerinden birinin Eskişehirli Kemal Kükrer markasının olduğunu anlatıyor. "Örneğin bugüne kadar adını duymadığımız Kemal Kükrer Sirkeleri, Eskişehir"de 91 yıldır faaliyet gösteren bir firma. Bölgesel olarak çok iyi bir imaja sahip olmasının ötesinde, bu firma bir asra yakın süredir ayakta kalmışsa, zaten Türkiye genelinde de rahatlıkla başarıya ulaşacak demektir. Burada olan sadece kendine güvenerek sahneye çıkabilmek.

Patronlar Kendi Senaryosunu İstiyor
Anadolu"nun marka olmaya aday girişimcileriyle, İstanbul"un Reklâmcılarının buluşmaları kolay olmuyor. Toplantılar çok bilmiş Reklâmcılar ile dediğim dedik patronlarının kapışması şeklinde yaşanıyor. Ancak son sözü parayı veren söylediği için KOBİ Reklâmlarının tamamına yakınının senaryosu patronlar tarafından çiziliyor.

İletişim uzmanları bu durumu çok da tehlikeli görmüyor. Hatta ekliyorlar Sakıp Sabancı"nın, Vehbi ve Rahmi Koç"un, Sabri ve Ahmet Nazif Zorlu"nun ilk Reklâm denemeleri de böyle olmuştu. Zaten Reklâm dünyasına ilk kez adım atanların hayali de Türkiye"ye örnek olan bu şirketler olduğunu düşünülürse doğru yolda olduklarını söyleyebiliriz. Ancak KOBİ"lere yönelik uyarılar genellikle Reklâm stratejisinden ziyade Reklâma çıkıp çıkmamaya hazır olma süreci ile ilgili.

Hürriyet Gazetesi Yazarı Ali Atıf Bir, "Reklâm verip de ürünü rafa koymazsanız paranızı çöpe atmaktan başka bir şey yapmış olmazsınız" diyor. Bu uyarıyı, sadece iletişim uzmanları değil benzer yollardan geçerek başarıya ulaşmış sanayiciler de vurguluyor. KOBİ"lerin en fazla örnek aldığı sanayicilerin başında gelen Zorlu Grubu"nun patronu Ahmet Nazif Zorlu, sadece Reklâm vermekle marka olunamayacağının altını çiziyor. "Üretim kalitesi ve altyapısı kötü olan firmaların boşuna Reklâm vermesin. Reklâm en son aşamadır. KOBİlerin büyük bölümünde bu hatayı görüyorum" diyen Zorlu marka hedefi olan işletme sahiplerine şu tavsiyelerde bulunuyor. "Öncelikle kaliteli bir üretim yapacaksınız, iyi bir pazarlama ağınız olacak. Ürünleriniz raflarda olacak, stratejik düşünmeyi iyi bileceksiniz ve makro ekonominin nereye doğru aktığını tahmin edebileceksiniz. Komşu firma Reklâm verdi benim de vermem lazım mantığıyla bu iş yürümez. Başarı için onlarca etkenin aynı anda bulunması gerekiyor. En son aşamada da iyi bir Reklâm ile kendinizi tanıtacaksınız.”

Hamama Giren Terler
İletişim uzmanları, “nasıl bir Reklâm yapmayalım” sorusunu kendine soran firmalara, ilk uyarısı iyi bir Reklâm ajansı ile çalışın oluyor. “Hamama giren terler” diyen Ali Atıf Bir “ulusal çapta Reklâma çıkılacaksa, yerel mantıkla hareket eden Reklâm ajansı ile başarıya ulaşılması zor. Kaliteli, iyi referansları olan ajansları tercih etmek gerekiyor”

Kayseri Sucuğunun da Markası Oldu
Şahin Sucukları, 50 yıldır Kayseri"nin bilinen markalarından biri. Firma, Erciyes Dağı’nın eteklerinde geçen bir mangal keyfinin konu alındığı ve "Made in Kayseri" sloganı ile tamamlanan Reklâm ile firma bir anda markalar ligine yükselmeyi başardı. Şahin Sucukları Genel Müdürü Salih Fazlıoğlu 50 yıldır üretim yaptıklarını ve kendi bölgelerinde tanınan bir firma olduklarını söylüyor. Fazlıoğlu, ulusal Reklâm maceralarının bir inat uğruna doğduğunu anlatıyor. Gıda terörü ve merdiven altı firmalara kızdığını söyleyen Fazlıoğlu, "Son 10 yıldır ulusal Reklâma çıkmayı düşünüyorduk. Ama bu biraz da gözü karartma meselesi. Sonunda cesaretimizi topladık, bütçemizi hazırladık ve yola koyulduk. İlk Reklâm senaryosunu ben yazdım. Daha sonrakilerini ise İstanbul’daki bir ajansa devrettik. Reklâmda Kayseri"yi vurgulamamızın sebebi Kayseri sucuğunun kalitesinin dünyaya mal olması ile ilgili" diyor. Fazlıoğlu Reklâmın satışları yüzde 50 artırdığını da sözlerine ekliyor. Şahin Sucukları Reklâmı için uzmanlar, kalitesinin tartışılır olduğunu ancak verdiği mesajın firma açısından çok faydalı olduğunu söylüyorlar. Nedeni ise Reklâmın iyi bir imajın üzerine oturtulması. İzmir Tolga"nın Şahin Sucukları’nın Reklâmı için görüşleri söyle "Sucuk ve pastırma denilince akla Kayseri geliyor. Bu Reklâm sayesinde Kayseri sucuğu denilince de akla Şahin Sucukları gelecek. Bu firma açısından oldukça önemli bir avantaj. Firma verdiği Reklâm sayesinde bölgedeki rakiplerine ciddi bir fark attı."

25 Saniye Çektiler Para Yetmeyince 3 Saniyesi Yayınlandı
"Var mı Nazo gibisi" Reklâmını ile Nazlı Gıda, aromalı toz içecek sektöründe adini duyurdu. Firma geçen yıl Reklâm sayesinde yüzde 50"nin üzerinde satış grafiği gösterdi, bu yılda hedef yine yüzde 50 büyümek. NAZO, Ülker ve Nestle gibi dev rakiplerin olduğu bir pazarda kendi markasıyla ön plana çıkma çabasında. 2005 Reklâm bütçesi 2 milyon dolar olarak gerçekleşti. Firmanın Reklâmları bu yaz tekrar ekranlarda olacak. Nazo İçecek"in sahibi Ethem Kurt, ilk çektikleri filmin 25 saniye olduğunu söylüyor. Ancak Kurt kanalları dolaşınca fiyatlar karşısında şok olunca Reklâmın kısala kısala 3 saniyeye düştüğünü sadece bir slogan olarak kaldığını anlatıyor. "Marka yoksa, satış da yok" diyerek markasını güçlendirmeye çalıştığını ve Yurtdışına da açıldıklarını söyleyen Kurt, "Afganistan"da bu ay içinde Reklâmlarımız dönecek. Ürünlerimiz Afganistan"da vitamin niyetine satılıyor. Burada 25 saniyelik Reklâm filminin tamamını yayınlayacağız" diyor.

91 Yıl Sonra Kükredi
Sirke markası Kemal Kükrer, ilk kez verdiği televizyon Reklâmlarıyla bir anda markalar liginin üst sıralarına çıkmayı başardı.  Kemal Kükrer, aslında 91 yıllık bir sirke markası Ancak bu kadar eski bir marka ismini ilk kez bir Reklâmla duyuruyor. Büyümenin yolunun Reklâmdan geçtiğini anlayan firma 2 milyon dolarlık Reklâm bütçesi ayırarak pazara girdi. Reklâm filmini de Sinan Çetin"e çektirdi. Firma Reklâm vermeden önce doğru bir strateji izleyerek üretim gamını da genişletti. Bugün "Kemal Kükrer" markası 20"den fazla ürün ile raflarda yer alıyor. Firma üretim hacmini genişletmek için yatırım hazırlığında.
2005"te üretimini yüzde 60 artıran firma ihracata ağırlık verdi. Firmanın yeni Reklâm filmleri de çekilecek.

UFO Dudullu"da Küçük Bir Firmaydı
Son dönemde KOBİ"ler arasında Reklâm ile büyümeye örnek gösterilebilecek firmaların başında Dudullu Organize sanayi Bölgesi"nde faaliyet gösteren NNR Elektrik Sanayi geliyor. Işık ile ısıtan UFO marka ürünlerinin tanıtımında "Havuç" karakteri ile tanınan Furkan Kızılay’ı oynatan ve prime time denilen Reklâm fiyatlarının en yüksek olduğu saatlerde bütün ulusal kanallara Reklâm veren NNR Elektrik, simdi devler liginde kendine yer arıyor. Oysa firma 2003 yılına kadar KOBi statüsündeydi. İletişim uzmanları NNR"in başarısını sadece Reklâma indirgemiyorlar. Ürünün kalitesi ve ürüne kolayca ulaşabilmek de firmanın başarısını artırdı.

Reklâm Ajansları Hakkında Yeterli Bilgileri Yok
Araştırmacılar Derneği"nin KOBİ"ler üzerine 2005 yılı için yaptığı araştırmaya göre, pazarlama faaliyetlerinin büyük bir parçasını yüzde 57´lik bir oranla Reklâm yapmak oluşturuyor. Yüzde 35´i işyerinde herhangi bir Reklâm departmanı olmadığını, Reklâm ajanslarıyla çalıştıklarını belirtiyorlar. Televizyon aracılığı ile Reklâm veren KOBİ´lerin oranı yüzde 16 civarındayken, katalog yüzde 38, dergi ise yüzde 45 ile ilk sırada yer alıyor. Reklâm veren KOBİ´lerin beklentileri arasında yüzde 47 ile satışları artırmak ilk sırada yer alırken, yüzde 31 ile markayı, firmayı, ürünü daha çok duyurmak, yüzde 13 ile hedefe ulaşmak, yüzde 12 ile yeni bir portföy oluşturmak diğer başlıklar olarak sıralanıyor. KOBİ´lerin üçte biri Reklâm ajansları hakkında bilgi sahibi değilken, ajanslardan memnun olduğunu dile getirenlerin sayısı yüzde 37 seviyesinde seyrediyor. Verdikleri Reklâmın anında satışlara yansımasını bekleyen KOBİ´lerin sayısı ise yüzde 47 oranındayken, TV´de Reklâm vermenin işyerleri için önemli olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 54.

30 Ağustos 2013 Cuma

Afiş Nedir?


AFİŞ Kelime bakımından Fransızca kökenli olan afiş; Reklâm ya da propaganda yapmak, bir duyuru iletmek amacıyla halka açık yerlere asılan genellikle resimli, basılı kağıt; duvar ilanı.

Afişler tasarım ve sanat kaygısını eşit ağırlıkta olduğu grafik ürünlerdir.

Dışavurumculuk, Art Nouveau, Art Deco, Bauhaus uluslararası tipografik stil gibi modern sanat ve tasarım akımlarının çağdaş afiş dilinin gelişimine büyük etkisi olmuştur.

Büyük boyutlu dış mekan afişleri, duvar yüzeylerine ve ilan panolarına asılır.

İç mekan afişleri ise lobi, salon ve koridorlarda kullanılmak üzere tasarlanan daha küçük boyutlu afişlerdir. Dış mekan afişlerinin izlenme süresi kısadır. Buna karşın, iç mekan afişleri daha uzun süre incelenebilir.

Afişin izlenme süresi, tasarım aşamasında dikkate alınması gereken bir kriterdir.

Afişler üç ana gruba ayrılır:

1) Reklâm Afişleri: Bir ürün ya da hizmeti tanıtan afişlerdir. Beş sektörde yaygın olarak kullanılırlar: 
a) Moda, 
b) Endüstri, 
C) Kurumsal Reklâmcılık, 
d) Basın-Yayın, 
e) Turizm.

2) Kültürel Afişler: Festival, seminer, sempozyum, balo, konser, sinema, tiyatro, sergi ve spor gibi kültürel etkinlikleri tanıtan afişler bu gruba girer.

3) Sosyal Afişler: Sağlık, ulaşım, sivil savunma, trafik, çevre gibi konularda eğitici ve uyarıcı nitelikteki afişlerin yanısıra, politik bir düşünceyi ya da siyasi bir partiyi tanıtan afişler ise sosyal afişler grubunda yer alır. Afiş Tasarımında Değerlendirme Kriterleri Mesaj: Tasarımcı; afiş aracılığıyla vereceği mesajı açıklığa kavuşturmalı, verilmek istenen bilgiyi mümkün olduğunca dolaysız bir biçimde aktaracak görsel bir sistem oluşturmalıdır

23 Temmuz 2013 Salı

Logonuzu Değiştirmeniz İçin 10 Neden


.

Bir logonun değiştirilmesi, bir yeniliği çevreleyen medya ve analist raporlarında yer alarak değişimi kitlelere duyurmaya ve dünyaya stratejik mesajlar yollamaya olanak sağlar. Bu nedenle bir logonun doğru nedenlerle (iş odaklanmasında bir farklılaşma, bir birleşme veya ayrılma, kültürel bir değişimin kabulü vs.) değiştirilmesi hayati önem taşır.

İşte logo değiştirmek için on neden:

1.Şirket tamamıyla yeni bir kimlik oluşturuyor olabilir.

2.Yönetim; kurumsal yönelenim, kültür veya pazarlama stratejisindeki bir değişikliği belirtmek istiyor olabilir.

3.Şirket, marka adını değiştiriyor, bu nedenle de kimlik değişimini yansıtma ihtiyacı duyuyor olabilir.

4.Var olan sembol bazı nedenlerle tartışmaya yol açabilecek bir hale gelebilir.

5.Var olan sembol anlam veya içerik açısından zamanın gerisinde kalmış olabilir.

6.Marka tasarımı eskiyip demode olabilir.

7.Var olan sembolün, akılda kalıcılık konusunda yetersiz kalması gibi teknik sorunları olabilir.

8.Sembol, yasal bir gereklilik nedeniyle değiştirilmek zorunda kalmış olabilir.

9.Şirket el değiştirmiş fakat marka aynı şekilde korunmuş olabilir.

10.Şirket bir birleşme geçirmiş ve farklılaşmış olabilir.

14 Haziran 2013 Cuma

Uluslararası Reklâm Uygulama ve Esasları

Giriş

 Reklâm ve diğer pazarlama iletişim araçları, Reklâmverenlerle tüketiciler arasındaki iletişimi sağlayan en önemli unsurların başında gelir. Her türlü pazarlama iletişimi, hem ulusal hem uluslararası verimli pazarların doğmasına; tüketicilere, firmalara ve en genel anlamıyla topluma somut faydaların sağlanmasına aracılık eder.

Sorumluluk üstlenilerek gerçekleştirilen ve geniş bir çerçevede özdenetim kurallarından destek alarak yaratılan Reklâm ve pazarlama iletişimi, aynı zamanda iş dünyasının sosyal yükümlülükleri kabulünün de iyi bir göstergesidir. Özdenetimin gerçek değeri, ancak iş çevrelerinin tüketici üzerindeki ve dolayısıyla pazarlardaki güveni ve inancı yaratabilmesi, artırabilmesi ve koruyabilmesiyle ölçülülebilir. Gerçek manada uygulanabilen özdenetim, aynı zamanda firmaların itibarlarının ve isim haklarının korunmasına aracılık eder. Özdenetim kuralları, günün farklılaşan toplumsal, teknolojik ve ekonomik koşullarına yanıt verebilecek şekilde sürekli değişmekte ve gelişmektedir.

İlk ICC Reklâm Uygulama Esasları, uluslararası düzeyde kabul görecek biçimde, sorumlu yaratıcılık ve iletişim ilkelerini ortaya koymak amacıyla 1937"de yayımlanmıştır. O tarihten bu yana da, Uygulama Esasları sürekli güncellenmiş ve zaman içinde satış promosyonu, sponsorluklar, doğrudan pazarlama, elektronik mecralar, çevreye duyarlı Reklâm, pazar araştırması, doğrudan satış gibi alanlar için ayrı uygulama esasları getirilmiştir. Ayrıca bunlara ek olarak, bu esasların doğru yorumlanabilmesi için yol gösterici ve yönlendirici bilgiler verilmiştir (Bakınız "Uygulama Esasları Yapısı" bölümü).

Uluslararası Reklâm Uygulama Esasları"na sekizinci revizyon yapılırken, ICC iki temel konuda karar almıştır. Öncelikle, daha önce ayrı ayrı olarak kullanılan pazarlama ve Reklâm uygulama esaslarını kolay kullanılabilir, tek bir belgede toplama kararı alınmıştır.

İkincisi de, Uygulama Esasları"nın kapsamının genişletilerek, Reklâmın yanı sıra diğer pazarlama iletişim araçlarını da içermesi kararıdır (Bakınız "Uygulama Esasları Kapsamı ve Tanımlar" bölümü). Yeni Birleştirilmiş Uygulama Esasları, daha önce kabul gören ICC Uygulama Esasları"nda olduğu gibi, ilgili ve kolay uygulanabilir özdenetim kuralları yardımıyla pazarlama iletişiminde yüksek ahlak standartlarını yaymak ve geçerli olan ulusal ve uluslararası yasal çerçeveyi tamamlamak üzere tasarlanmıştır. ICC, iş sahiplerinin Uygulama Esasları"na hem özde hem de biçimde uymalarını ve sahip çıkmalarını beklemektedir.

Ülkelerdeki bağımsız özdenetim kurulları son yetmiş yılda, ICC Uygulama Esasları"nın yerleştirilmesinde çok başarılı olmuştur. Doğru olarak uygulanabilen Reklâm ve pazarlama iletişimi uygulama esasları, önemli pazarlarda Reklâm endüstrisinin örnek uygulaması sayılmış ve tüketicilere ek haklar sağladığı kabul edilmiştir (Daha fazla bilgi için Şubat 2005"te EcoSoc tarafından yayımlanan "Information Report on the Current State of Co-Regulation and Self-Regulation in the European Single Market"; Lex Fori tarafından Ekim 2002"de EU Commission DG Sanco için yazılan "The Study to Identify Best Practice in the Use of Soft Law and to Analyze How This Best Practice Can Be Made to Work for Consumers in the EU" adlı rapor ve Bird & Bird tarafından 2001"de INRA için yürütülen "The Study on the Impact of Advertising and Teleshopping on Minors" adlı yayınlara başvurunuz) Özdenetim kuralları uzun yıllardan beri dünyadaki tüketicilerden yana olarak, sorumlu iş çevrelerine hizmet etmiş, denenmiş ve kendini kanıtlanmış bir sistemdir.

Günümüzde özellikle, televizyonu, interaktif radyoyu, elektronik mecraları, video oyunlarını ve telefonu içine alan medyadaki teknolojik gelişmelerle, çocukların ve diğer tam yetişkin özelliği sergilemeyen kişilerin korunmasına ilişkin artan kamuoyu duyarlılığı, Uygulama Esasları"nın gelecekteki odak noktasını oluşturmaktadır.

Özellikle böyle bir ortamda, bu tarihe kadar edinilmiş uzmanlıktan yararlanılarak güncellenen Uygulama Esasları"nın, pazarlama iletişiminin hazırlanmasında, yayımlanmasında ve denetiminde görev alan herkesin günlük başvuru kaynağı haline gelmesi daha da önem kazanmaktadır.

Her ne kadar birleştirilmiş ICC Uygulama Esasları en geniş anlamda (lütfen tanımlara bakınız) tüm pazarlama iletişimini içerse de, fark gözetmeksizin her tür kurumsal iletişime uygulanamaz. Örneğin, şirketin basın bültenlerinde yer alan halkla ilişkiler mesajlarında ya da medyaya yönelik olarak yapılan diğer açıklamalarda, veya yıllık faaliyet raporlarında, benzeri bilgi kaynaklarında veya ürün etiketlerinde olması zorunlu bilgilerde Uygulama Esasları kullanılamaz. Benzer şekilde, kamuoyunu ilgilendiren konulara ilişkin açıklamalar bu Uygulama Esasları"nın kapsamı dışındadır. Son olarak, birincil amacı eğitmek ve eğlendirmek olan, TV programı, film, kitap, dergi ya da video oyunları için gerçekleştirilecek ve ticari nitelik taşımayan iletişim, ICC Uygulama Esasları kapsamında değerlendirilemez.

ICC Pazarlama ve Reklâm Komisyonu, Uygulama Esasları Değerlendirme Çalışma Grubu, Uygulama Esasları"nın, toplumdaki değişiklikleri, en son teknolojik gelişmeleri ve pazarlama pratiğinin fiili durumunu yansıtabilmesi için, bu esasları düzenli olarak gözden geçirecektir.

Uygulama Esaslarının Amacı

Birleştirilmiş ICC Uygulama Esasları"nın birincil amacı, ticari iletişim alanında özdenetim esaslarını ortaya koymaktır. Ancak, diğer ticari olmayan Reklâm ve iletişimin düzenlenmesinde ve uygulamadaki yasalar çerçevesinde mahkemeler tarafından kaynak belge olarak yararlanabilinir. ICC bu esasların kabulunü ve evrensel olarak kullanımını öngörmektedir.

Uygulama Esasları, aşağıdaki amaçları gerçekleştirmeyi hedeflemektedir:

Tüm dünyada Reklâm ve pazarlama iletişimi konularında sorumlu davranış biçimini ve en iyi örnekleri sergilemek, Kamuoyunun genel anlamda pazarlama iletişimine olan güvenini artırmak,

Kişilik haklarına ve tüketici tercihlerine saygı göstermek,

Özellikle çocuklara ve gençlere yönelik olarak gerçekleştirilen pazarlama iletişiminde sorumlulukları göz ardı etmemek,

Pazarlama iletişimini gerçekleştiren kişilerin ifade özgürlüğünü sağlamak (Birleşmiş Milletler Uluslararası Sivil ve Politik Haklar, Madde 19"da sözü edildiği gibi)

Pratik ve esnek çözümler sunmak,

Yasal uygulamalara olan gereksinimi en aza indirgemek.



Uygulama Esaslarının Yapısı

Birleştirilmiş ICC Uygulama Esasları, ahlaki kuralların ayrılmaz bir parçası olarak ortaya konmuştur. Esaslarda belirtilen Genel Kabüller ve Tanımlar, herhangi bir istisna olmadan, tüm pazarlama iletişimi için geçerlidir ve tüm uygulama esasları aşağıda sıralanan ve konuyu ayrıntılı bir biçimde ele alan ilgili bölümlerle birlikte okunmalıdır.



Bölüm A - Satış Promosyonu
Bölüm B - Sponsorluk
Bölüm C - Doğrudan Pazarlama
Bölüm D - Elektronik Medya ve Telefon Kullanarak Gerçekleştirilen Reklâm ve Pazarlama İletişimi
Bölüm E - Çevreye Duyarlı Reklâm ve Pazarlama İletişimi
ICC Uygulama Esasları, aşağıda belirtilen bazı diğer ICC Uygulama Esaslarıyla, temel prensipler ve çerçevelerle birlikte okunmalı ve yorumlanmalıdır:
ICC Uluslararası Doğrudan Satış Uygulama Esasları
ICC/ESOMAR Uluslararası Pazarlama ve Sosyal Araştırma Uygulama Esasları
ICC Sorumluluk Sahibi Elektronik Ürün Sağlayıcıların Uygulama Prensipleri
ICC Sorumluluk Sahibi Yiyecek ve İçecek İletişimi Çerçevesi



 Uygulama Esaslarının Kapsamı ve Tanımlar

Birleştirilmiş ICC Uygulama Esasları, şirket ve kurumsal tanıtımlar dahil olmak üzere, yapılacak olan her türlü ürün ve hizmetin tanıtımı için gerçekleştirilecek Reklâm ve pazarlama iletişimine yönelik olarak kullanılır.

Ahlaki (etik) standartlar, ister Reklâmverenler, pazarlamacılar, Reklâm uygulamacıları ya da Reklâm ajansları, ister mecralar veya benzer işlevler üstlenmiş pazarlama iletişimiyle uğraşan tüm kişiler tarafından uyulması gerekli kurallardır. Sözü geçen Esasların uygulanma biçimi koşullara göre değişebilir. Bu amaç için kurulmuş özdenetim kurulları tarafından uygulamaya konulabileceği gibi, firmalar, Reklâm ajansları ya da mecralar tarafından da uygulanabilir.

ICC Uygulama Esasları, geçerli yasal çerçeveye bağlı kalınarak uygulanacaktır. Reklâma ilişkin mevzuat hükümleri ICC Uygulama Esasları"nın bir parçası gibi dikkate alınacaktır.

Aşağıda belirtilen tanımlamalar Uygulama Esasları metninin tamamında kullanılmaktadır. Her bir bölümde kullanılan terminoloji ise, ilgili bölümde tanımlanmaktadır.

Uygulama Esasları"nda geçerli olan tanımlamalara göre:

"Reklâm" terimi, mecralarda bir ücret ya da bir değer karşılığı yayımlanan her türlü pazarlama iletişimidir.

 "Tüketici" terimi, kullanıcı veya ticari müşteri ya da son tüketici olsun, pazarlama iletişiminin makul düzeyde etkileyeceği düşünülen kişileri kapsamaktadır.

"Elektronik medya", internet, online hizmetler, telefon dahil olmak üzere elektronik ve iletişim ağlarını içeren, her tür elektronik ve interaktif iletişimi ifade etmektedir.

"Pazarlama İletişimi", doğrudan Reklâmverenler tarafından ya da onlar adına birincil hedefi ürünleri tanıtmak ya da tüketicileri etkilemek olan, Reklâmın yanı sıra her tür tanıtım, sponsorluk, doğrudan pazarlamayı içine alan teknikler ve en geniş anlamda her türlü iletişimdir.

"Pazar Araştırması", kişilere ve örgütlere ilişkin bilgilerin derlenmesini, soruna ait derinlemesine bilgiler edinerek ya da kararı destekler nitelikte sonuçlara ulaşarak, istatistiki ve analitik araçlar yardımıyla konunun yorumlanmasını sağlayan, her türlü sosyal ve kamuoyu araştırmalarını içerir (Bu önerilen tanımlama, Nisan 2007"de ESOMAR ve Profesyonel Standartlar Komitesi"nin onaylayacağı nihai tanımlama belli olana kadar, burada geçici olarak yer almaktadır.)

"Sunu", ürünlerin satışları için yapılan her türlü sunum ya da satın alınmaları için başvurulan yolları açıklar.

"Kişisel Veri", belli ya da kimliği belirlenebilir bireylere ait verileri tanımlar.

"Tercih Hizmetleri" ("Robinson Listesi"), pazarlama listelerini oluştururken, belli bir mecrada, izinsiz olarak, doğrudan pazarlama iletişimi almayı tercih etmeyen kişilere ait, yayın izni olmayan veri dosyasının yönetimini ve bu verilerin kullanım yollarını ifade eder.

"Ürün" terimi, Reklâma konu olabilecek her türlü ürün ve hizmeti kapsar, ancak sadece bununla sınırlı değildir. Yeri geldiğinde ICC Uygulama Esasları daha geniş anlamda, örneğin kavramlar için de geçerli sayılabilir.



 Yorumlarken

Birleştirilmiş Uygulama Esasları, hem özü hem de biçimiyle uygulanacaktır. Bu Esaslar, tüm sözcükleri, sözlü ve yazılı olarak belirtilen sayıları, görsel sunumları, müziği, ses efektlerini ve farklı kaynakdan doğmuş olabilecek tüm materyalleri içerecek biçimde pazarlama iletişiminin bütünü için geçerlidir.

Çeşitli mecraların (basın, televizyon, radyo ve diğer yayın yapan mecralar, açıkhava Reklâmları, filmler, doğrudan postalama, faks, e-posta, elektronik medya, telefon vb.) sahip oldukları farklı özellikler dolayısıyla, herhangi bir Reklâmın bir mecrada kabul edilebilir olması, bir başka mecrada da mutlaka kabul edilmesini gerekli kılmaz. Reklâmların ortalama tüketiciler üzerindeki olası etkileri değerlendirilmeli; bu yapılırken, hem hedeflenen grubun hem de kullanılan mecranın özellikleri göz önünde tutulmalıdır.

Pazarlama iletişimi gerçekleştirilirken, mesajın yöneltildiği ortalama bir tüketicinin bilgisinin, deneyiminin ve ayırd etme yeteneğinin yanı sıra; sosyal, kültürel ve dilin yapısından kaynaklanan unsurlar da göz önüne alınmalıdır. Örneğin çocuklara yönelik olarak yapılacak olan bir iletişimi değerlendirirken, çocukların doğasındaki kolay inanma güdüsü ve deneyimsizlik hesaba katılmalıdır. Tüketicilerin ise genelde makul düzeyde bir deneyime, bilgiye, iyi bir değerlendirme ve gözlemcilik yeteneğine sahip oldukları ve temkinli davrandıkları varsayılmaktadır. Profesyonellerin ya da işinin ehli grupların da, gerekli düzeyde bilgi birikimine ve kendi alanlarında uzmanlığa sahip oldukları kabul edilmektedir.

 EASA Üyelerinin Esasları"ndan Yararlanma

Reklâm Özdenetim Kurulu (RÖK) bu esaslarda boşluk ya da yetersizlik bulunduğu kanısına varırsa EASA üyelerinin Code"larından örnek olarak yararlanabilir. EASA üyelerinin Code"ları www.easa-alliance.org internet adresinde ilgili ülkelerin linklerinde yayınlanmaktadır


 Reklâm ve Pazarlama İletişimi Uygulamalarına Yönelik Genel Hükümler

Temel İlkeler

Madde1:

Bütün pazarlama iletişimi yasal, ahlaki, dürüst ve doğru olmalıdır. Reklâmların yasal olması, mevzuata (yasa, tüzük, yönetmelik, genelge, tebliğ) uygunluğu ifade eder.

Tüm pazarlama iletişimi toplumsal ve profesyonel sorumluluk bilinciyle hazırlanmalı ve iş yaşamında genel kabul gören dürüst rekabet ilkelerine uygun olmalıdır.

Hiçbir iletişim, kamuoyunun Reklâma olan güvenini sarsıcı nitelikte olmamalıdır.

Ahlaka Uygunluk

Madde 2:

Pazarlama iletişimi, söz konusu ülkenin ve kültürün genel ahlak kurallarına aykırı ifadeler ya da sözel ve görsel unsurlar içermemelidir.

Genel ahlak kuralları, toplumumuzun laik ve çağdaş yaşam biçimini yansıtan davranışları olarak yorumlanır.

Dürüstlük

Madde 3:

Pazarlama iletişimi tüketicinin güvenini kötüye kullanmayacak veya onun eksik tecrübe ve bilgilerini istismar etmeyecek biçimde tasarlanmalıdır.

Tüketicinin satın alma kararını etkileyecek unsurlar, tüketicinin algılayabileceği sürede ve biçimde iletilmelidir.

Reklâm filmlerindeki alt yazılar, ilanlardaki dipnotlar okunabilir, algılanabilir hızda ve büyüklükte verilmelidir.


Toplumsal Sorumluluk

Madde 4:

Pazarlama iletişimi ırka, ulusal kökene, dine, cinsiyete, yaşa, zihinsel ya da bedensel özre veya cinsel tercihlere dayalı ayrımcılığı desteklememeli, ya da yapılan ayırımcılığı görmezden gelmemeli, insanlık onuruna saygı göstermelidir.

Pazarlama iletişimi haklı bir neden olmaksızın, korku duygusundan yararlanmamalı, şanssızlık ve acı gibi unsurları sömürü malzemesi olarak kullanmamalıdır.

Pazarlama iletişimi şiddet hareketlerine yol açıcı ya da bunları görmezden gelici öğeler içermemeli, yasadışı veya toplum dışı davranışları yüreklendirmemelidir.

Pazarlama iletişimi, batıl inançları istismar etmekten kaçınmalıdır.

Doğruluk (Yanıltıcı Olmamak)

Madde 5:

Pazarlama iletişimi doğru olmalı ve yanıltıcı mesajlar içermemelidir.

Pazarlama iletişimi, özellikle aşağıda belirtilen konularda ancak sadece bunlarla sınırlı kalmamak üzere; eksik bilgi vererek, anlam karışıklığına yol açarak veya abartılı iddialar ileri sürerek tüketiciyi doğrudan ya da dolaylı olarak yanıltabilecek ifadeler, ses ya da görsel unsurlar içermemelidir:

Ürün özelliklerine ilişkin, tüketici tercihlerini etkileyecek örneğin ürünün doğası, bileşimi, üretim yöntemi ve tarihi, kullanım alanları, verim ve performansı, miktarı, ticari ya da coğrafi kökeni, çevreye etkisi gibi özellikleri;

Ürünün değeri ve tüketici tarafından ödenecek toplam fiyatı;

Teslimat, değiş-tokuş, iade, servis koşulları;

Garanti koşulları;

Telif hakları ve patent, marka, tasarım ve modeller ve ticari isimler gibi endüstriyel mülkiyet hakları;

Standartlara uygunluğu;

Resmi tanınma ya da onay, madalyalar, ödüller ve sertifikalar;

Sosyal amaçlı yardımların kapsamı.

Gıda, kozmetik, kişisel bakım ürünleri, tedavi edici etkileri olmadığı için ilaç gibi tanıtılmamalıdır. Bu tür ürünlerin insan sağlığına olumlu etkileri Reklâmlarda; özel bir sağlık sorununun çözümüne değil, genel olarak insan sağlığına "yardımcı" olacağı biçiminde verilebilir.

Kimyasal madde içeren veya kimyasal işlemler sonucu üretilen ürünler " saf ve doğal" olarak nitelenemez. Böyle bir iddiada bulunabilmek için o ürünün sadece doğada var olan maddelerden üretilmiş olması gerekmektedir.

Reklâmda ana vaadin istisnasını teşkil eden mesajların verilmemesi eksik bilgi vererek yanıltıcılık sayılır. Bu istisnaların tümü Reklâmda gösterilemeyecek kadar çok ise, en önemlileri gösterilir. Diğerlerinin nerelerde (basın ilanı, internet, satış noktaları vb.) görülebileceğine Reklâmda yer verilir.

Sayısal / Bilimsel Verilerin Kullanımı ve Terminolojisi

Madde 6:

Pazarlama iletişiminde,sayısal veriler, örneğin araştırma sonuçları ya da teknik ve bilimsel yayınlardan doğrudan yapılan alıntılar, yanlış anlamaya yol açacak biçimde kullanılmamalıdır.

İstatistiki sonuçlar ürünün iddiasını abartacak biçimde sunulmamalıdır.

Bilimsel terminoloji ya da kullanılan sözcükler, ürünün iddiasında bilimsel bir geçerlilik olduğu kanaatini yaratacak şekilde çarpıtılmamalıdır.

"Bedava" ve "Garanti" vb. Sözcüklerinin Kullanımı

Madde 7:

"Bedava", "Armağan" gibi tanımlamalar sadece aşağıdaki koşullarda kullanılmalıdır:

Gerçekten sunulan ürüne karşılık, herhangi bir bedel ödeme yükümlülüğü olmadığı durumlarda (promosyonlar),

ya da üstenilecek tek yükümlülüğün, Reklâmveren tarafından ödenmesi gereken ürün teslimat bedeli kadar olması durumunda,

veya satın alınacak bir diğer ürünle beraber verilmesi durumunda. Ancak bu durumda, satın alınacak ürünün fiyatının, "bedava" ürünün fiyatının tamamını ya da bir bölümünü kapsamaması için, bu uygulama öncesinde bedeli ödenecek ürünün satış fiyatının artmamış olması koşulu aranmaktadır.

Pazarlama iletişimi, yasaların tanıdığı tüketici haklarının dışında, yeni ek haklardan söz etmiyorsa; "garanti", "teminat" ya da bu anlama gelebilecek benzer sözcükleri kullanmamalı, hatta ima yolunu dahi seçmemelidir. Verilen herhangi bir ek garanti ya da teminat varsa; bunlara kolay tüketici erişimi sağlanmalı, garanti koşulları, garantörün ismi ve açık adresi belirtilmeli; yasanın iznine bağlı olarak, varsa tüketici haklarına getirilen kısıtlar ya da telafi yöntemleri açık ve belirgin bir şekilde sıralanmalıdır.

Karşılaştırmalı Reklâmlar

Madde 8:

Pazarlama iletişiminde kullanılan, belgelenebilir nitelikteki tanımlamaların, iddiaların ya da görsel anlatımların doğruluğu kanıtlanabilmelidir. Reklâmverenler, ICC esaslarının uygulanmasından sorumlu olan özdenetim organlarının herhangi bir doğrulamayı talep etmeleri durumunda, bu belgeleri hemen sunabilmelidirler. Reklâm mesajındaki somut iddialar bilimsel makale ve raporlar ya da teste dayalı performans raporlarıyla kanıtlanabilir. Bu kanıtların eski tarihli olmaması esastır. Teste tabi tutulan ürünlerin yeni formülle üretilmiş olması, teknolojik değişim geçirmiş olması, rakibin piyasaya yeni sürülmüş olması vb. durumların bulunmadığı hallerde rapor iddiaları ortadan kaldıracak yeni koşulların oluşmaması şartıyla rapor tarihi ne olursa olsun geçerlidir. Test yapılması gerekiyorsa, öncelikle ürün örneklerinin raporu verecek kuruluşlarca piyasadan temin edilmesi ya da noter eliyle piyasadan temin edilip mühürlenmiş olması bu da mümkün değilde RÖK tarafından piyasadan satın alınıp testi yapacak kuruluşa teslim edilmesi gerekmektedir. Bunların kanıt olarak geçerliliğinde şu sıralama göz önünde bulundurulur. Kanıt değeri en azdan en yükseğe doğru :

Reklâmverenin kendi tesislerinde/laboratuarındaki teste dayanan rapor,

Akreditasyon belgeli yerli teknik kuruluş ve laboratuarların raporları,

Akademik kuruluşların laboratuarlarında yapılan teste dayanan raporlar,

Reklâmı yapılan ürün konusunda uzman yurt dışındaki teknik bilimsel kuruluşların raporları

İlgili bakanlık tarafından üretim yada ithalat izni verilmiş olan ürünlerin ambalajında bu izne uygun olarak yer alan ifadelerin Reklâmda aynen kullanılması halinde ayrıca kanıtlanması gerekmez.

Üstünlük İddiaları :

Ölçülebilir, nesnel üstünlük iddiaları sayısal verilere dayanan veya doğruluğu test, rapor veya belgelerle kanıtlanabilen üstünlük iddiaları ("İlk", "tek", "birinci", "pazar payının %....na sahip" vb) belge ile kanıtlanmalıdır.

"Daha iyisi yok " gibi eşitler arası üstünlük iddiaları, Reklâmdaki mesaja göre piyasadaki rakiplerinin tümü ile eşit olduğu kanıtlanmak koşulu ile kullanılabilir. Reklâm mesajındaki iddia ölçülemeyecek nitelikte üstünlük taşıyorsa, kanıt gösterilmeden de kullanılabilir.

Reklâmların Ayırt Edilmesi

Madde 9:

Biçimi ve yayınlandığı mecra ne olursa olsun, "pazarlama iletişimi" olduğu açıkca anlaşılabilir olmalıdır. Bir Reklâm haber ve yorum öğeleri içeren bir mecrada yayınlandığında, "Reklâm" olduğu kolaylıkla anlaşılacak biçimde sunulmalı ve Reklâmverenin kimliği belli olmalıdır (Lütfen Madde 10"a da bakınız).

Pazarlama iletişimi, gerçek amacını yanlış bir şekilde ortaya koymamalıdır. Örneğin iletişimin amacı, ürünün satışı gibi ticari bir boyutu da içeriyorsa, pazar araştırması ya da tüketici anket sonuçları yanlış yorumlanarak (çarpıtılarak) kullanılmamalıdır.

Reklâmın Kimliği

Madde 10:

Reklâmverenin kimliği belli olmalıdır. Ancak iletişim etkinliklerine ilgi uyandırmak için yapılan ve devamı gelecek Reklâmlar, (örneğin "meraklandırma" kampanyaları) bu kapsamın dışında tutulmuştur.

Reklâmlar, Reklâmverenin ya da markanın kimliği belli olacak şekilde düzenlenmelidir. Bu bilgilere tüketiciler kolaylıkla ulaşabilmelidir.

Karşılaştırmalı Reklâmlar

Madde 11:

Karşılaştırma içeren pazarlama iletişiminde, karşılaştırma yanıltıcı olmamalı ve dürüst rekabet ilkelerine uyulmalıdır. Karşılaştırma noktaları doğrulanabilir gerçeklere dayanmalı ve hakkaniyete uygun olarak seçilmelidir.

Karşılaştırmalı Reklâmlarda:

Karşılaştırılan ürün, hizmet ya da marka adının belirtilmemesi,

Karşılaştırılan ürün ya da hizmetlerin aynı nitelikte ve özellikte olması veya aynı istek ya da ihtiyaca cevap vermesi, gerekir.

Karşılaştırma yapılırken belli bir rakibin ürününü çağrıştıran ögeler (ambalaj şekli, kurumsal renk vb) kullanılamaz. Reklâmda iki ürünün de görüntüsüne yer verildiği hallerde, rakip ürünün görüntüsü üzerine mozaikleme yapılmadan karşılaştırma yapılmamalıdır. Bu mozaiklemenin rakip ürünün şekli, markası belli olmayacak ve onu algılatmayacak biçimde yapılması gerekmektedir.

Karşılaştırmada rakip ürünler, "sıradan" gibi genel bir ifade ile tanımlanabilir. Karşılaştırma içeren Reklâmlarda benzer durumlar karşılaştırılmalıdır.

Karşılaştırmada rakip ürün ya da hizmetler "diğer", "sıradan", "öteki" sözcükleriyle ifade edildiğinde piyasada mevcut ürün/hizmetlerin tamamı ile karşılaştırmaya dayalı kanıtlar ibraz edilmelidir. Piyasada mevcut rakipler deyiminden; sürekli ve periyodik pazar payı araştırmaları yapan araştırma şirketlerinin yayınladıkları tablolarda yer alan veya bu tablolarda yer almasa da sürekli Reklâm yapan ürün/hizmetler anlaşılır.

Rakip ürün/hizmetler "diğer kaliteli ...lar", "...ham maddesinden üretilmiş ...lar" ya da "... içeren ...lar" gibi önlerine sıfat eklenen karşılaştırmalarda ise eklenen sıfat hangi kategoriyi kapsıyorsa o ürün/hizmetlerle karşılaştırmayı gösteren kanıtlar yeterli kabul edilir.

Kötüleme

Madde 12:

Pazarlama iletişimi, hiçbir kişiyi ya da bir grup kişiyi, firmayı, organizasyonu, endüstriyel veya ticari faaliyeti, mesleği veya ürünü aşağılayarak veya alay konusu yaparak kamuoyu önünde küçük düşürmemelidir.

Bir ürün, rakiplerinden farklı olan özelliğini ya da üstünlüğünü tüketiciye bir alternatif olarak sunabilir. Ancak bunu kötüleme sayılacak biçimde veremez. Başka ürün veya ürün gruplarının kullanımını engellemeye yönelik mesaj vermemelidir.

Tanıklı Reklâmlar

Madde 13:

Pazarlama iletişimi, gerçek olmayan ve tanıklığına başvurulan kişinin tecrübesine dayanmayan hiçibir tanıklık ya da onay ifadesine yer vermemeli veya atıfta bulunmamalıdır.

Zamanla geçerliliğini yitiren ya da yanıltıcı duruma gelen tanıklıklar ya da onaylar kullanılmamalıdır.

Özel (Kişisel) Mülkiyetin Gösterilmesi veya Taklidi

Madde 14:

Pazarlama iletişimi, önceden izin alınmadan, hiç kimsenin özel veya sosyal yaşamını göstermemeli, o kişiye atıfta bulunmamalıdır. Pazarlama iletişiminde önceden izin alınmaksızın hiç kimsenin özel mülkü, ilgili ürün ya da organizasyona verilmiş kişisel onay etkisi yansıtacak bir şekilde görüntülenemez veya belirtilemez.

Ticari İtibardan Haksız Yararlanma

Madde 15:

Pazarlama iletişimi, bir başka firma, şirket ya da kurumun adını, parafını ve/veya amblem, logo, diğer özgün kurumsal kimlik unsurlarını haksız biçimde kullanmamalıdır.

Pazarlama iletişiminde, bir kişi adından, bir başka şirket ya da kuruma ait ticaret unvandan, markadan ya da fikri mülkiyete sahip olunan ya da bir başka pazarlama kampanyası ile sağlanmış bulunan itibardan, önceden izin alınmadan yararlanılamaz.

Taklit

Madde 16:

Yeni yapılan pazarlama iletişimi, bir başka Reklâm veren tarafından daha önce gerçekleştirilen iletişimin genel düzenini, metnini, sloganını, görsel sunumunu, müzik ve ses efektlerini, vb. tüketiciyi yanıltacak ya da karışıklığa yol açacak biçimde taklit etmemelidir.

Uluslararası faaliyet gösteren bir Reklâm verenin bir veya daha fazla ülkede gerçekleştirdiği kendine özgü bir Reklâm kampanyası; başka Reklâm verenler tarafından, o Reklâm verenin faaliyet gösterdiği diğer ülkelerde, kendi Reklâm kampanyasını makul bir süre içinde kullanmasını önleyecek biçimde, taklit edilmemelidir.

Reklâmı yapılan ürünlerin farklı kategorilerde olması veya yayın zamanlarının örtüşmemesi nedeniyle tüketici algısında bir tereddüt ya da karışıklık doğmamış ise taklit söz konusu değildir.

İki farklı Reklâmda aynı pazarlama yönteminin işlenmesi taklit sayılmaz.

Günlük konuşma dilinde kullanılan deyişler, satış sloganı haline gelmemiş ise herhangi bir markanın tekeline alabileceği yaratıcı unsur sayılmaz.

Bir ürün kategorisinde kullanılan jenerik görseller (sıvının dökülmesi, yüzeyin temizlenmesi gibi planlar) herhangi bir markanın tekelinde sayılamaz.

Güvenlik ve Sağlık

Madde 17:

Pazarlama iletişimi, eğitici ya da sosyal bakımdan haklı bir gerekçeye dayanmadıkça, ulusal standartların belirlediği güvenlik kurallarının gözetilmediği, insan güvenliği veya sağlığı açısından tehlike oluşturabilecek uygulama veya durumlarla ilgili hiçbir görsel sunum ya da tanımlama içermemelidir. Kullanım kılavuzları gerekli güvenlik uyarısında bulunmalı ve varsa, hangi durumlarda sorumluluğun üreticiye ait olmadığı belirtilmelidir. Herhangi bir üründe ya da etkinlikte güvenlik riski söz konusu ise, çocuklar yetişkinlerin denetimde gösterilmelidir.

Kullanım kılavuzu ya da kullanım koşulları ürünle birlikte sunulmalı ve gerektiğinde, sağlık ve güvenlikle ilgili yapılacaklar tüm ayrıntılarıyla gösterilmelidir. Sözü edilen sağlık ve güvenlik uyarıları kolay anlaşılabilir olmalı; bunun için çizimlerden, açıklamalardan ya da bunların birlikte kullanımlarından yararlanılmalıdır.

Çocuklar ve Gençler

Madde 18:

Aşağıdaki hükümler, geçerli yasalarda tanımlandığı şekilde, çocuklara ve reşit olmayan gençlere yönelik pazarlama iletişimini kapsar.

Çocuklara ve gençlere yönelik ya da onları konu alan pazarlama iletişimi gerçekleştirilirken, çok dikkatli olunmalı ve ayrı bir özen gösterilmelidir. Bu tarz iletişimler, olumlu sosyal davranışları, yaşam biçimlerini ve tavırları sarsacak nitelikte olmamalıdır.

Çocuklar ve gençler için uygun olmayan ürünlerin iletişimleri, bu hedef kitleye yönelik olan mecralarda yayınlanmamalıdır. Çocuklara ve gençlere yönelik ürünlerin Reklâmları ise, içerik olarak bu hedef kitleye uygun olmayan mecralarda yayınlanmamalıdır. Çocuklar için uygun olmayan içerik açıkça tanımlanmalıdır.

Özellikle çocuklara ilişkin kişisel bilgi verilerinin korumasına ilişkin kurallar için Madde 19"a bakınız.

Deneyimsizlik ve Kolay İnanma

Pazarlama iletişimi, çocukların ve gençlerin deneyimsizliğini, kolay inanmasını (saflığını) özellikle aşağıda sıralanan konularda istismar etmemelidir.

1) Pazarlama iletişimi, bir ürünün performansını ya da kullanımını gösterirken;

a. bu ürünün bir araya getirilmesi, montajı ve kullanımı için gerekli beceri ya da yaş düzeyini olduğundan az göstermemelidir.

b. tanıtılan ürünün gerçek boyutlarını, değerini, özelliklerini, dayanıklılığını ve performansını abartmamalıdır.

c. tanıtılan ürünün kullanıma hazır hale gelmesi için ek malzeme gerekiyorsa (örneğin; piller) ya da ürün, bir serinin veya koleksiyonun parçası ise, bu bilgi gizlenmemelidir.

2) Her ne kadar hayal gücünün kullanımı hem çocuklar hem de gençler için uygun olsa da; yapılacak pazarlama iletişimi, onların gerçekle hayal gücü arasındaki ayırımı yapmalarını güçleştirecek nitelikte olmamalıdır. 3) Çocuklara yönelik olarak yapılacak pazarlama iletişimi, çocuklar tarafından da ayırd edilecek biçimde olmalıdır.

Zararın Önüne Geçme

Pazarlama iletişiminde, çocuklarda veya gençlerde zihnen, ahlaken ya da bedenen zararlı bir etki yaratabilecek, herhangi bir beyanda bulunulamaz veya görsel sunum kullanılamaz. Yapılacak iletişimde, çocuklar ve gençler, tehlikeli durumlarda gösterilemez veya kendilerine ya da başkalarına zarar verebilecek faaliyetler içinde yansıtılamaz ya da potansiyel olarak zararlı olabilecek faaliyet ve davranışlar içinde bulunmaya özendirilemezler.

Toplumsal Değerler

Pazarlama iletişimi herhangi bir şekilde, tanıtımını yaptığı ürüne sahip olan ya da bu ürünü kullanan çocukların ya da gençlerin, ürüne sahip olmayan diğer çocuklara ve gençlere göre, fiziksel, psikolojik ya da sosyal avantajlar sağlayacaklarını ileri süremez. Benzer şekilde, bu ürünlere sahip olmamanın ya da kullanamamanın, olumsuz etkilerinden de söz edemezler.

Pazarlama iletişimi, sosyal ve kültürel değerleri göz önüne alarak, ebeveynlerin otoritelerini, sorumluluklarını, değerlendirmelerini ya da zevklerini sarsacak beyanlarda bulunamaz.

Pazarlama iletişimi, ebeveynleri ya da çevrelerindeki yetişkinleri, belli bir ürünü satın aldırtmaya ikna edebilecek şekilde, doğrudan çocuklara ve gençlere yönelik olarak, mesajlar veremez.

Pazarlama iletişiminde fiyata yer verildiği durumlarda, çocukların veya gençlerin, ürünün maliyetini ya da gerçek değerini yanlış algılamalarına neden olacak şekilde, fiyat olduğundan daha az gibi gösterilmemelidir. Hiçbir pazarlama iletişimi, tanıtılan ürünün her ailenin bütçesine uygun olarak, hemen elde edilebileceğini ima etmemelidir.

Eğer pazarlama iletişimi, çocukları ve gençleri Reklâm verenle iletişime geçmeye davet ediyorsa; o takdirde, ebeveynlerinden ya da ilgili yetişkinlerden, iletişim için gerekli bedel de dahil olmak üzere, yapılacak tüm harcamalar için önceden izin almaya da teşvik etmelidir.

Elektronik medyada çocuklara yönelik yapılacak pazarlama iletişimine ilişkin özel kurallar için, Bölüm D, Madde D7"ye bakınız.

Verinin Korunması ve Kişilik Haklarına Saygı

Madde 19:

Veri toplanması

Tüketicilerden kişisel veri toplandığı durumlarda, ilgili bireylerin bu verinin toplanma amacından ve bu verinin üçüncü şahısların pazarlama etkinlikleri için bu kişilere verilebileceğinden haberdar edilmeleri koşuldur. Verinin toplanması sırasında bireylerin bu durumdan haberdar edilmeleri mümkün değilse, o takdirde bilgilendirme mümkün olan en kısa zamanda yapılmalıdır.

Verinin kullanılması

Burada sözü edilen Uygulama Esasları"na göre toplanan kişisel veriler aşağıda sıralanan koşulları yerine getirmelidir:

Bu veriler, belirtilen ve gerçek olan amaç dışında başka bir neden için kullanılamaz.

Toplanan veriler; yeterli, konuyla ilgili, amacın dışına taşmayacak nitelikte olmalı ve bu şekilde kullanıma hazır hale getirilmelidirler.

Veriler doğru ve güncel olmalıdır.

Toplanan verinin amacına ve kullanıma hazır hale getirilmesine uygun olarak, gerektiğinden daha

fazla bir süre saklanmamalıdır.

Veri hazırlanırken alınacak güvenlik önlemleri

Toplanan verilerin hassasiyeti göz önünde tutularak, sözü edilen kişisel verilere, yetkili olmayan kişilerin erişememesi ve bu bilgilerin açığa çıkmaması için gerekli güvenlik önlemleri alınmış olmalıdır.

Eğer bu bilgiler üçüncü şahıslara iletilmişse, onların da en az, benzer düzeyde güvenlik önlemi aldıklarından emin olunmalıdır.

Çocuklara ait kişisel bilgiler

Çocuklardan kişisel veri toplandığı durumlarda ebeveynlere, çocuklara ilişkin kişisel bilgilerin korunmasına yönelik yol gösterilmelidir.

Çocuklar, elektronik mecralarda kişisel bilgilerini paylaşmadan önce, ebeveynlerinden ya da ilgili yetişkinlerden bu doğrultuda izin almaya özendirilmelidir. Ayrıca ebeveyn izinlerinin alındığından emin olmak için gerekli kontroller yapılmalıdır.

Toplanan veriler, çocukların sadece ilgili etkinliğe katılabilmeleri için gerekli kişisel bilgileri içermelidir.

Çocuklardan toplanan veriler, ebeveyn izni olmaksızın, ebevynlerine ya da ailenin diğer bireylerine pazarlama iletişimi yapmak için kullanılmamalıdır.

Özel olarak çocuklara yönelik olarak yapılacak iletişimde, elektronik mecraların ve telefonun kullanımına ilişkin ek kurallar Bölüm D, Madde D7"de bulunabilir.

Kişilik haklarına saygı politikası

Pazarlama iletişimi etkinliği için veri toplayan kişilerin, söz konusu durum aşikâr olsun ya da olmasın, tüketicilerin hemen görebilecekleri şekilde, veri toplanıp toplanmadığına ya da verilerin kullanıma hazır hale getirilip getirilmediğine dair uyarıları açık ve net bir şekilde belirtmeleri ve kişilik haklarına saygı göstermeleri gerekmektedir.

Yasalarda kişilik haklarına saygı konusuna ilişkin maddeler bulunmuyorsa, www.iccwbo.org adresinden ICC Kişilik Hakları Elkitabı"na ulaşılarak, buradaki maddeler uyarlanabilir ve kullanıma hazır hale getirilebilinir.

Tüketici hakları

Tüketicilerin aşağıda sıralanan haklarını anlayıp, sorgulayabilmeleri için gerekli önlemler alınmalıdır. Bunlar:

Pazarlama listeleri dışında tutulma talebi (internet ortamında istedikleri bilgileri alırken, kendi kişisel bilgilerinin kullanımına izin vermemeleri dahil olmak üzere),

Üçüncü şahısların pazarlama etkinlikleri için kendi kişisel bilgilerini kullanıma açmama,

Kendileri hakkındaki yanlış bilgileri düzeltebilmeli.

Eğer bir tüketici belli bir mecrada, belli bir pazarlama iletişimini almak istemediğini elektronik ortamda yaptığı tercih belirlemeye yöntemiyle ya da başka yollarla ortaya koymuşsa, bu isteğe saygı gösterilmelidir. Elektronik mecraların kullanımına ve tüketici haklarına ilişkin özel kurallar Bölüm D"de bulunabilir.

Ülkelerarası işlemler

Kişisel verilerin, toplandıkları ülkeler dışında başka bir ülkeye nakilleri söz konusuysa, tüketicilerin veri koruma haklarına farklı bir özen gösterilmelidir.

Verilerin kullanıma hazır hale getirilmeleri başka bir ülkede yapılacaksa, bunun için yeterli güvenlik önlemlerinin alınmış olunduğuna ve Uygulama Esasları"nda sözü edilen veri koruma kurallarına uyulacağına emin olunmalıdır. İlgili www.iccwbo.org web sitesinde yer alan ICC modeli, pazarlama listesini ilk oluşturan, verileri kullanıma hazır hale getiren ya da diğer bir ülkedeki kullanıcıya ilişkin ilişkileri düzenleyici maddelere yönelik öneriler getirmektedir.

Tüketicinin Ödeyeceği İletişim Bedellerinde Şeffaflık

Madde 20:

Eğer tüketicinin bir mesajı alırken ya da Reklâm verenle iletişime geçerken üstleneceği maliyet, standard posta ve telefon ücretlerinden yüksekse, örneğin mesaj ya da telefon en yüksek tarifeden fiyatlandırılıyorsa, bu bilgi tüketiciye dakika başına fiyat ya da mesaj başına fiyat olarak açıkça verilmelidir. Bilgi internet üzerinden veriliyorsa, tüketiciler söz konusu mesaja ya da hizmete ulaşmadan önce, kendilerine ücret konusu aktarılmalı ve isterlerse, herhangi bir ücrete tabi olmadan internetteki ilgili sayfalardan çıkmaları için gerekli süre tanınmalıdır.

Eğer iletişim ücrete tabi ise, iletişim sırasında tüketici edinmek istediği bilgiye ulaşabilmek için gereksiz yere bekletilmemeli ve tüketici istediği bilgiyi almaya başlayana dek, bu konuşma için herhangi bir ücret ödememelidir.

Sipariş Edilmeden Gönderilen Ürünler ve Açıklanmayan Ürün Bedelleri

Madde 21:

Pazarlama iletişimi, kişiye sipariş etmediği ürünleri göndererek, bunları reddetmediği ya da geri göndermediği takdirde bedelini ödemeye zorlayan, ya da ona söz konusu ürünleri kabul etmeye zorunluymuş izlenimi veren, dürüst olmayan satış yöntemleri için kullanılmamalıdır.

Eğer tüketiciden, sonunda ödemeyi gerekli kılacak bir tepki bekleniyorsa; pazarlama iletişimi, bunu tereddüte imkân vermeyecek şekilde açıkça belirtmelidir.

Eğer yapılan pazarlama iletişimi siparişi gerekli kılıyorsa; yapılan iletişim, fatura olarak algılabilir nitelikte olmamalı ve yanlışlıkla, ödemeye çağrı olarak anlaşılmamalıdır.

İstenmeden gönderilen e-postalara ilişkin özel kurallar için, Bölüm D, Madde D5"e bakınız.

Hatanın Sonradan Telafisinin Etkisi

Madde 22:

Pazarlama iletişimi, çevre alanındaki yasaları, özdenetim esaslarını veya çevre konusunda toplumda genel kabul görmüş davranış biçimlerini olumsuz etkilememeli; bu olumsuz davranış biçimlerini teşvik veya tasdik edici nitelikte olmamalıdır. Reklâm verenler, Bölüm E"de, Çevreye İlişkin Pazarlama İletişimi Esasları"nın koyduğu ilkelere saygılı olmalıdır.

Sorumluluk

Madde 23:

Sorumluluk bölümünde belirtilen genel kurallar, her tür pazarlama iletişimi için geçerlidir. Belli faaliyet konularına ya da mecralara ilişkin sorumluluk kuralları, bu konulara ayrılmış özel bölümlerde ayrıca bulunabilir.

Bu esaslarda belirtilen davranış kurallarına uyma sorumluluğu, markaları için pazarlama iletişimi yapan Reklâm verenlerin, Reklâmcılıkla uğraşan kişilerin ya da Reklâm ajanslarıyla, yayıncıların, mecraların veya aracılarınındır.

Reklâm veren, markaları için gerçekleştirilen pazarlama iletişiminin tüm sorumluluğuna sahiptir.

Reklâmcılıkla uğraşan kişi veya Reklâm ajansı, pazarlama iletişimini hazırlarken, her türlü özeni göstermeli ve Reklâm verenin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlayacak bir biçimde çalışmalıdır.

Pazarlama iletişimini basan, nakleden veya dağıtan yayıncı, mecra sahibi ya da aracısı, iletişimin kabulünde ve kamuoyuna sunulmasında gereken dikkat ve özeni göstermelidir.

Yukarıda belirtilen üç kategorinin kapsamına giren firma, şirket ya da kurumlarda çalışan ve bir pazarlama iletişiminin planlamasına, yaratılmasına, yayımlanmasına ya da nakledilmesine katkıda bulunan herkes, konumunun gerektirdiği ölçüde, bu esaslardaki kuralların gözetilmesini sağlamakla yükümlüdür ve buna göre davranmalıdır.

Burada sözü edilen Uygulama Esasları - menşei farklı, kulağa ve göze seslenen materyaller, tanıklı Reklâm ve açıklamalar dahil olmak üzere - her türlü içerikte ve şekildeki pazarlama iletişimi için geçerlidir. Pazarlama iletişiminin içerik ya da şekil olarak, bir bölümünün ya da tamamının, başka bir kaynaktan doğmuş olması, Uygulama Esasları"ndaki kuralların çiğnenmesini haklı çıkaramaz.

Hatanın Sonradan Telafisinin Etkisi

Madde 24:

Reklâm verenin, esaslara aykırı bir uygulamayı daha sonra düzeltmesi ve/veya telafi etmesi arzulanırsa da; bu, esasların çiğnenmesi için mazeret oluşturmaz.

Uygulama

Madde 25:

Sözü geçen Uygulama Esasları ve içinde barındırdığı kurallar, ulusal ve uluslararası düzeyde, bu amaçla kurulacak yerel, bölgesel ya da ulusal özdenetim organları tarafından; ülke koşullarına göre uyarlanarak kullanılmalıdır. Uygulama Esasları aynı zamanda, ilgili tüm örgütler, firmalar ve bireyler tarafından ve pazarlama iletişim sürecinin tüm evrelerinde geçerli kılınmalıdır.

Reklâm verenler, iletişim uygulamacıları veya Reklâm ajansları, yayıncılar, medya sahipleri, aracı kuruluşlar, Uygulama Esasları"na, diğer Reklâm ve pazarlama iletişimiyle ilgili yerel özdenetim kurallarına ve ilgili özdenetim kurulunun aldığı kararlara aşina olmalıdır.

Uygulama Esaları"nda yer alan temel prensiplerin yorumuna ilişkin talepler, ICC Uygulama Esasları Yorum Paneli"ne iletilebilinir (Bakınız Ekler Bölümü)

Özdenetim Kararlarına Saygı

Madde 26:

Hiçbir Reklâm veren, iletişim uygulamacısı veya Reklâm ajansı, yayıncı, mecra ya da aracısı, ilgili özdenetim organı tarafından uygun bulunmayan bir Reklâm ya da pazarlama iletişiminin yayınına ya da dağıtımına katılmamalı, aracılık etmemelidir.

Reklâm Özdenetim Kurulu"nun kurallara aykırı bulduğu bir Reklâmda yapılan düzeltmenin aykırılığı ortadan kaldırıp kaldırmadığına yine Reklâm Özdenetim Kurulu karar verir.

Reklâm ve pazarlama iletişimine dair yapılacak tüm sözleşme ve diğer benzeri anlaşmalarda, ilgili imza sahiplerinin, uygulamadaki özdenetim kurallarına ve özdenetim kurullarının kararlarına ve hükümlerine bağlı kalacaklarını peşinen kabul ettiklerini belirten bir maddenin eklenmesi özendirilmelidir.


http://www.wikiturk.net/Madde/49987/uluslararasi-Reklâm-uygulama-ve-esaslari